(LEBİP YALKIN MEVZUAT DERĞİSİNİN (TEMMUZ-2008) 55. SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR)
ÖZÜRLÜLERE SAĞLANAN VERGİSEL AVANTAJLAR

Hakkı KOÇAK
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Grup Müdür Vekili

 
I-GİRİŞ                   

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2.maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu, 5.maddesinde, Devletin temel amaç ve görevinin kişilerin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu, 42/7.maddesinde, Devletin durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alacağı, 61/2.maddesinde ise, Devletin, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı hüküm altına alınmıştır.

Anayasamızdaki söz konusu amir hükümlere paralel olarak vergi kanunlarımızda da özürlülerin içinde bulundukları zor şartların giderilmesine katkıda bulunmak ve özürlüler ile özürlü olmayan vatandaşlarımız arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

Buna göre;

-Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan “Sakatlık İndirimi”,

-Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yer alan “KDV İstisnası”,

-Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda yer alan “ÖTV İstisnası”,

-Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda yer alan “MTV İstisnası”,

-Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan “Emlak Vergisi İndirimi”,

-Gümrük Vergisi Kanunu’nda yer alan “Gümrük Vergisi Muafiyeti”,

ile vergisel avantajlar sağlanmıştır.

Bu yazımızda, vergi kanunlarında düzenlemesi bulunan ve özürlü vatandaşlar için sağlanmış olan söz konusu vergisel avantajlar tek tek irdelenerek çok ayrıntıya girmeden genel hatlarıyla ortaya konulmaya çalışılacaktır.

II-ÖZÜRLÜLER İÇİN UYGULANAN VERGİSEL AVANTAJLAR         :

A-GVK’NDA YER ALAN SAKATLIK İNDİRMİ                  :

Özürlü vatandaşların, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda bulunmak ve özürlüler ile özürlü olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla öteden beri vergi hukukunda çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Bunlardan birisi de özürlü ücretlilerin gelir vergisi matrahlarının hesaplanmasında dikkate alınan sakatlık indirimi uygulamasıdır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Sakatlık İndirimi” başlıklı 31. maddesinin birinci fıkrasına göre; çalışma gücünün asgari % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılacaktır. Ayrıca, aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilecektir. Buna göre;

1-Sakatlık indirimi   :

2008 takvim yılı için aylık olarak uygulanacak sakatlık indirimine ilişkin bilgiler tablo şeklinde aşağıdaki gibidir.

 

Sakatlık Derecesi
 Aylık Tutarı
 Uygulamanın Dayanağı
 
I
 600,00-TL
 266 Seri No'lu GVK Genel Tebliği
 
II
 300,00-TL
 266 Seri No'lu GVK Genel Tebliği
 
III
 150,00-TL
 266 Seri No'lu GVK Genel Tebliği
 

 

Sakatlık indirimi tutarları her yıl Maliye Bakanlığı’nca yeniden değerleme oranında artırılarak GVK Genel Tebliği ile yayımlanmaktadır. Bu arada, aylık belirlenen söz konusu rakamlar, yıllık olarak beyan edilen kazançlarda 12 ile çarpılmak suretiyle uygulanacağı unutulmamalıdır.

Yine GVK’nun 31.maddesinin son fıkrasına göre, sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usullerin Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenmesi gerekmektedir.

Öte yandan GVK’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 89/3. maddesine göre de; serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen özürlülerin beyan edilen gelirlerine, 31. maddede yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim [Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanacaktır.] gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilecektir.

Yukarıda yer alan Gelir Vergisi Kanunu’ndaki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, sakatlık indirimi kapsamı genişletilmiş olup, sakatlık indiriminden yararlananların içine;

-hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler,

-özürlü serbest meslek erbabı ve serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler ile,

-basit usulde vergilenen özürlülerde,

dahil edilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun sakatlık indirimine yönelik hükümlerine ilişkin olarak 24.02.1999 tarih 23621 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 222 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde uygulamaya ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, sakatlık indiriminden yararlanmak isteyenlerin bir dilekçe ve aşağıda belirtilen belgelerle birlikte; illerde Vergi Dairesi Başkanlıklarına, Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Malmüdürlüğüne başvurması gerekmektedir.

Sakatlık indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracağı belgeler şunlardır:

a)-Özürlü hizmet erbabı için;

i) Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

ii) Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

b)-Hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için;

i) Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

ii) Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğrafı,

iii) Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olunduğunu gösteren belge (Hizmet erbabı, çalıştığı işyerinden veya duruma göre kayıtlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan aldığı özürlü kişiye ait sağlık karnesinin kimlik bilgilerini içeren sahifelerinin bir örneğini).

c)-Özürlü serbest meslek erbabı için;

i) Vergi kimlik numarasını gösteren belge,

ii) Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

d)-Serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için;

i) Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını gösteren belge,

ii) Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğrafı,

iii) Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olunduğunu gösteren belge (Serbest meslek erbabı, kayıtlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan aldığı özürlü kişiye ait sağlık karnesinin kimlik bilgilerini içeren sahifelerinin bir örneğini).

e)-Sakatlık indiriminden yararlanma hakkına sahip basit usulde vergilendirilen özürlüler için;

i) Vergi kimlik numarasını gösteren belge,

ii) Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Diğer taraftan, sakatlık indirimi uygulamasında bakmakla yükümlü olunan kişi tabirinden; özürlü kişinin tabi olduğu çalışma mevzuatı veya bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun mevzuatına göre bakmakla yükümlü sayılan anne, baba, eş ve çocukların anlaşılması ve çocuklarda yaş sınırlamasına gidilmeksizin işlem yapılması gerekmektedir.

Yukarıda sayılan belgelerle birlikte müracaat eden özürlüler, Vergi Dairesi Başkanlıklarınca, Defterdarlık Gelir Müdürlüklerince, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlüklerince kendilerine başvuran özürlüleri Devlet Bakanlığınca hazırlanan ve 16.07.2006 tarih ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince özürlülük oranının tespit edileceği “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu” alınmak üzere bir yazı ile özürlüleri yetkili sağlık kurulundan en yakınına sevki sağlanmaktadır.

Yetkili sağlık kuruluşunca verilecek raporlar ilgili müdürlüklerce Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığında oluşturulan Merkez Sağlık Kuruluna gönderilmekte,

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu, sağlık kuruluşları tarafından düzenlenen raporları inceleyerek, başvuru sahibinin çalışma gücünün ne kadarını kaybettiğine karar vermektedir. Bu şekilde sakatlık dereceleri belli olanlara ilişkin raporlar, ücretlilerde işverenine, diğerlerinde kendilerine verilmek üzere ilgili Vergi Dairesi Başkanlıklarına, Defterdarlığa gönderilmektedir.

Öte yandan başvuru sahiplerince, sakatlık derecelerine veya raporlarda yer almayan bulgular gibi sebeplere dayanan itiraz ve şikâyet mahiyetindeki başvurular da ilgili müdürlüklere yapılabilmekte ve yukarıda açıklandığı şekilde işlem görmektedir.

2-Sakatlık İndirimi Uygulaması                             :

a)-Özürlü Hizmet Erbabı ile Bakmakla Yükümlü Olduğu Özürlü Kişi Bulunan Hizmet Erbabında Uygulama:

Merkez Sağlık Kurulunca tespit edilen çalışma gücü kaybı oranına göre Gelir Vergisi Kanunu’nun 31. maddesinde belirlenen aylık tutarlar ücretlinin tevkifat matrahından indirilir. Birden fazla yararlanacak kişinin bulunması halinde her biri için belirlenen tutarların toplamı dikkate alınmaktadır.

b)-Özürlü Serbest Meslek Erbabı İle Bakmakla Yükümlü Olduğu Özürlü Kişi Bulunan Serbest Meslek Erbabında ve Basit Usulde Vergilendirilenlerde Uygulama:

Özürlü serbest meslek erbabı ile serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunması halinde bir önceki bölümde açıklanan şekilde hesaplanan sakatlık indiriminin yıllık tutarı, serbest meslek erbabının beyan edeceği serbest meslek kazancından düşülecektir.

Basit usulde vergilendirilen özürlülerde ise sakatlık indiriminin yıllık tutarı ise vergi tarhına esas kazançlarından indirilmesi gerekmektedir. İndirim, beyan edilecek serbest meslek kazancı ve basit usulde vergilenen kazanç tutarı ile sınırlı olup, kazancın yetersiz olması halinde sonraki yıla devredilmeyecektir.

Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi gereği asgari geçim indiriminden yararlanan özürlülerin ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken sakatlık indiriminin de dikkate alınması gerekmektedir.

B-KDVK’NDA YER ALAN KDV İSTİSNASI                                     :

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-s maddesi ile özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç–gereç ve özel bilgisayar programları” katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Aynı Kanunun 30/a maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Yine Kanunu’nun 28. maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 17.07.2002 tarih ve 2002/4480 sayılı Kararname Eki Bakanlar Kurulu Kararı ile KDV oranlarını belirleyen listeler 01.08.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için KDV oranı %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak yeniden belirlenmiştir.

Öte yandan, 29/12/2004 tarih, 25685 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 01/01/2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 2004/8301 sayılı Kararname Eki Kararın 3. maddesi ile 2002/4480 sayılı Kararnameye ekli (II) sayılı listenin; “Diğer Mal ve Hizmetler” Başlıklı (B) bölümüne eklenen 13’üncü sırasında;

“Tıbbi cihazlar (Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Tıbbi Cihaz Yönetmeliği”, “Vücuda Yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği” ile “Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği” kapsamında tanımları verilen ve doğrudan sağlık hizmetleri ile veterinerlikte kullanılan cihazlar, bunların aksam ve parçaları) ile bunların kiralanması hizmetleri” yer almaktadır.

 

Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 11.04.2005 tarih ve 7134 sayılı yazısında; “Avrupa Birliği mevzuat uyumu kapsamında, 90.385/EEC-Active Implantable Medical Devices Directive uyumlaştırılarak 12.02.2002 tarih ve 24693 sayılı Resmi Gazete’de “Vücuda yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği” olarak, 93/42/EEC-Medikal Devices Directive uyumlaştırılarak 13.02.2002 tarih ve 24694 sayılı Resmi Gazete’de “Tıbbi Cihaz Yönetmeliği” olarak yayımlanmış ve her iki yönetmelik, 31.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bahsedilen yönetmelikler kapsamında yer alan cihazların “CE” işareti iliştirilmiş şekilde piyasaya arz edilmeleri zorunludur. Söz konusu ürünlerin dökümanlarında  yukarıda anılan direktiflerden birisini taşıması durumunda tıbbi cihaz olarak değerlendirilmelidir.”

Buna göre, münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye, sesli kitap; ortopedik özürlülerin kullandıkları ortez-protez, işitme engellilerin kullandıkları işitme cihazı Koklear implant, gırtlak konuşma cihazı (laringofono) ve yangın alarmı, kapı zili, telefonsesi, bebek sesini duyma gibi işitme problemi olan kişilere yardımcı alarm gibi cihazlar) ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Bu işlemlerle ilgili yüklenilen vergi ise kanunun 30/a maddesi gereğince indirimi mümkün olmadığından kurumlar vergisi kazancının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

Ancak, istisna hükmünün amacını aşacak şekilde uygulanmasına engel olmak bakımından, özürlüler yanında özürlü olmayanların da kullanabilecekleri her türlü araç-gereç ve bilgisayar programlarının katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.”

Öte yandan, söz konusu cihazların aksam ve parçalarının yukarıda sözü edilen yönetmeliklerde belirtilen sertifikalara sahip, “CE” işareti iliştirilmiş ve tıbbi cihaz olması halinde aksam ve parçaların ithali ve yurtiçi teslimi % 8 oranında, cihazların bakım ve onarım hizmetleri ise genel oranda (%18) vergiye tabi olacaktır.

Bu durumda, özürlüler için özel olarak üretilmiş olan;

-İşitme engelliler için üretilen İşitme Cihazları,

-Görme özürlüler için baston, yazı makinesi, kabartma klavye, özel bilgisayar programları, sesli kitap vb.,

-Ortopedik özürlüler için ortez, protez, tekerlekli sandalye, tekerlekli koltuk, özürlü asansörü, vb. araç ve gereçlerin,

İthali ve yurt içinde toptan ve perakende teslimleri herhangi bir belge aranmaksızın katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Öte yandan, uygulanacak olan bu istisna, kısmi istisna olduğundan söz konusu cihaz ya da araçlar nedeniyle yüklenilen katma değer vergisi, indirim konusu yapılamayacak, dolayısıyla iadesi de mümkün olamayacağından mahiyetine göre maliyet veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır.

C-ÖTVK’NDA YER ALAN ÖTV İSTİSNASI:             :

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2-a maddesine göre;

-“87.03 (motor silindir hacmi 1600 cm3’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malul ve özürlüler tarafından,

 

7/2-b maddesine göre;

-“87.03 ( motor silindir hacmi 1600 cm3’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve özürlüler tarafından,

5 yılda bir defaya mahsus olmak üzere satın alınması Özel Tüketim Vergisi’nden istisnadır.

Öte yandan söz konusu istisna Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli II Sayılı Listede yer alan kayıt ve tescile tabi araçlarla ilgili olmak üzere, tam teşekküllü Devlet Hastanesi’nden alınacak özür oranını belirten “Sağlık Kurulu Raporu”nun ibrazı halinde uygulanabilecektir.

Ayrıca, ÖTVK’nda, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı (sakatlık derecesi) % 90 ve daha fazla olan özürlülerin bazı taşıt araçlarını “özel tertibat veya mekanik ilave şartı” olmaksızın ÖTV ödemeden satın alabilmelerine imkân sağlanmıştır.

a)-Sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olunması halinde İstisna;

-Satın alınacak araca her hangi bir mekanik ilave veya tadilat yapılması şartı olmaksızın söz konusu araç yurt içinden veya yurt dışından (ithal) alınabilecektir.

-Her türlü özürlü (görme, işitme, konuşma, ortopedik, zihinsel) bu istisnadan faydalanabilecektir.

-Bu şahısların araç kullanma imkanı olmadığından istisnadan yararlanılarak edinilen söz konusu araçlar başkaları tarafından kullanılacaktır. (Başkalarından kasıt, araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından birisi veya Noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak çalıştırılan sürücülerdir.)

b)-Sakatlık derecesi % 90’ın altında olunması halinde İstisna ;

-Yukarıda belirtilen şartları taşıyan araçları özürlünün kendisi bizzat kullanması gerektiğinden, H sınıf sürücü belgesi sahibi olunması gerekmektedir. Ayrıca, özürlünün sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması gerekmektedir. Buna göre;

-Sakatlığa uygun hareket ettirici özel bir tertibat yapılmadığı sürece otomatik vitesli araçlar özel tertibatlı araç olarak kabul edilmeyecektir.

-Engelin bulunduğu taraftaki silecek kolu, sinyal ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması, hareket ettirici özel tertibat olarak değerlendirilmeyecektir.

-Hareket ettirici özel tertibatın ilk iktisap işleminden önce yapılması yeterlidir. Bu tertibatın imalat aşamasında veya sonra yapılması, ilk iktisaptan önce yapılmış olmak kaydıyla istisnanın uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.

O halde, sakatlık derecesi % 90’ın altındaki malul ve engellilerin 87.03 (motor silindir hacmi 1600 cm3’ü aşanlar hariç) ya da 87.04 (motor silindir hacmi 2800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P no.sunda yer alan araçları bizzat kullanımı şartıyla istisna uygulanacaktır. Bu istisnadan yararlanabilmek için araçta sakatlığa uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması zorunludur.

 

 

 

D-MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ İSTİSNASI       :

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun istisnalara ilişkin 4/c maddesine göre; “Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı (sakatlık derecesi) % 90 ve daha fazla olan malul ve özürlülerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve özürlülerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar” Motorlu Taşıtlar Vergisinden istisna edilmiştir.

İstisna, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı (sakatlık derecesi) % 90 ve daha fazla olan malul ve özürlülerin bu durumlarını tam teşekküllü devlet hastanesinden alınmış olan sağlık kurulu raporunun ilgili Vergi Dairesine ibrazı halinde uygulanacaktır.

E-EMLAK VERGİSİ KANUNU’NDA YER ALAN VERGİ AVANTAJI:

2006 takvim yılı başından itibaren özürlüler için indirimli vergi oranı uygulaması başlatılmıştır. Buna göre, Emlak Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi ile şartları taşıyan özürlülere Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olması (kullanım hakkına sahip olunması hali dahil) halinde emlak verisi ödememe avantajı sağlanmıştır. Özürlülerin indirimli emlak vergisi oranından faydalanabilmeleri için durumlarını tam teşekküllü Devlet hastanesinden aldıkları sağlık kurulu raporuyla belgelendirmeleri gerekmektedir.

Buna göre,

-Emlak vergisi muafiyetinden faydalanmak için, meskende bizzat oturma şartı aranmayacak, sahip olunan tek meskeni kiraya verip kendisi kirada oturan özürlü de diğer şartları taşıyor olması kaydıyla emlak vergisi ödemeyecektir.

-200 m2’yi geçmeyen tek meskene hisse ile sahip olunması halinde, indirimli vergi oranı, meskenin toplam emlak vergisinin hisseye düşen kısmına uygulanacaktır.

Öte yandan,

-Birden fazla meskeni olanlar,

-Birden fazla meskende hisseye sahip olanlar,

-200 m2’yi geçen tek konuta sahip olanlar,

emlak vergisi muafiyetinden faydalanamayacaklardır.

Ayrıca belirli zamanlarda dinlenmek amacıyla kullanılan meskenler için vergi oranında her hangi bir indirim uygulanmayacaktır.

F-GÜMRÜK VERGİSİ MUAFİYETİ                :

Gümrük Vergisi Kanunu’nun 167/12.maddesinde malul ve sakatların kullanımına mahsus bazı eşyaların ithali Gümrük Vergisinden muaf tutulmuştur. Buna göre;

1-Malul ve sakatların (Körler hariç) eğitimi, çalışması veya fiziksel ve ruhsal açıdan sosyal gelişimlerine yönelik, özel olarak üretilmiş olup, malul ve sakatların kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım sağlamak amacıyla kamuya yararlı dernekler ve Sağlık Bakanlığınca yetki verilmiş kurum ve kuruluşlarca ithal edilen eşyalar,

2-Malul ve sakatların kullanımına mahsus özel olarak imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan ve bunlar tarafından ithal edilen motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet ve motor silindir hacmi 1600 (dahil) cc’ye kadar olan binek otomobiller,

El ve ayak fonksiyonunu tamamen kaybedenlerin 3.dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya sakat kişinin iş akdi ile çalıştırdığı kişi tarafından kullanılacak ve motor silindir hacmi (Gümrük Genel Tebliği Seri No:2’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Seri No:10 ile) 2500 (dahil) cc’ye kadar olan taşıtlar,

gümrük vergilerinden muaftır.

Arazi taşıtları istisnanın dışındadır.

Ayrıca, yukarıda belirtilen eşyaya mahsus ve eşyayla birlikte getirilen yedek parça, aksesuar veya eşyanın bakımı tamiri için gerekli olan aletler asıl eşya ile beraber yurda getirilir ise bunlarda muaf olacak ancak, asıl eşyanın ithalinden sonra yurda gelen aletlerin muafiyetten yararlanabilmesi için asıl eşya ile ilgili olduklarının gümrük idaresine kanıtlanması gerekir. Binek oto ve minibüsün standart olmayan aksesuarları gümrük vergisine tabi olacaktır.

III-SONUÇ                           :

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu, ayrıca Devletin temel amaç ve görevinin kişilerin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışacağı, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirler ile sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı belirtmiştir.

Anayasamızdaki amir hükümlere paralel olarak vergi kanunlarımızda da özürlülerin içinde bulundukları zor şartların giderilmesine katkıda bulunmak ve özürlüler ile özürlü olmayan vatandaşlarımız arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla çeşitli düzenlemelere gidilmiştir.

Buna göre;

-Ücretli olarak çalışan özürlü hizmet erbabı ile özürlü serbest meslek erbabı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları özürlü kişiler ile basit usulde vergilendirilen özürlü vatandaşlarımıza Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan “Sakatlık İndirimi” müessesesiyle gelir vergisi avantajı sağlanmıştır.

-Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ile özel bilgisayar programları katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

-Özürlülere gerekli şartları taşımaları halinde kayıt ve tescile tabi bazı araçların yurt için veya yurt dışından satın alınması halinde 5 yıl süreyle özel tüketim vergisi istisnası getirilmiştir.

-Özürlülerin gerekli şartları taşımaları halinde kayıt ve tescile tabi bazı araçları motorlu taşıtlar vergisinden istisna edilmiştir.

-Özürlülerin gerekli şartları taşımaları halinde sahip oldukları tek meskenin emlak vergisini ödememe avantajı sağlanmıştır.

-Gümrük Vergisi Kanunu’nun 167/12.maddesinde belirtilen ve malul ve sakatların kullanımına mahsus eşyalar gümrük vergisinden muaf tutulmuştur.