02 Şubat 2018 Cuma 01:19

TARİH-SAYI                :  01–02–2018                        2018/19

KONU                       :  KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYINLANDI (17 SERİ NO.LU)   

31.01.2018 tarihli ve 30318 sayılı Resmî Gazete’de 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayınlandı. Anılan Tebliğ değişikliğine ekte yer verilmektedir. Daha sonra tüm değişikliklerin yer aldığı “KDV Genel Uygulama Tebliği” de yeniden gönderielecektir.

Adı geçen Tebliğde; Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisi uygulaması, yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılmasındaki KDV istisnası uygulaması ile diğer bazı konularda açıklamalar yer almaktadır.

Tebliğde yapılan açıklamaları başlıklar itibariyle aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

  1. KDV Mükellefi Olmayan Gerçek Kişilere Elektronik Ortamda Sunulan Hizmetlere
  2. İlişkin KDV Uygulamasının Usul ve Esasları

Bilindiği üzere, 7061 sayılı “Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41 inci maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ile Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceği, Maliye Bakanlığının elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda sunulan hizmetler KDV’ye tabi olup, bu hizmetlere ilişkin KDV’nin beyanı ve ödemesi aşağıdaki usul ve esaslara tabi olacaktır.

  1. Elektronik Hizmet Sunucularının KDV Mükellefiyeti

Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin bir işyeri oluşturacak şekilde verilmesi durumunda (Türkiye’de bir işyerinin oluşup oluşmadığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenir), bu hizmetlere ilişkin verginin genel esaslar çerçevesinde (1 No.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanlar, bu hizmetlere ilişkin KDV’yi, “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirmek suretiyle beyan ederler.

Söz konusu hizmet sunucuları bu işlemlere ilişkin KDV’yi, Yeni ihdas edilen  3 No. lu KDV beyannamesi ile elektronik ortamda beyan ederler.

Bu kapsamdaki hizmet sunucularının, ilk kez verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesini vermeden önce, Gelir İdaresi Başkanlığının www.digitalservice.gib.gov.tr  adresinde yer alan formu doldurmaları gerekir. Söz konusu formun elektronik ortamda doldurulup onaylanması üzerine, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nezdinde, hizmet sunucusu adına “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirilir. Bu kapsamdaki mükelleflerden ayrıca işe başlama bildirimi aranmaz. Mükellefiyet tesisi üzerine internet vergi dairesinde işlem yapılabilmesi için mükellefe kullanıcı kodu, parola ve şifre verilir.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti tesis ettirenlerin, herhangi bir had ile sınırlı olmaksızın beyannamelerini 213 sayılı Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu kapsamında olmamaları uygun görülmüştür.

Elektronik hizmet sunucusunun açıkça belirtilmediği ve bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye yansıtılmadığı, düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde hizmete ve elektronik hizmet sunucusuna ilişkin bilgilere açıkça yer verilmediği hallerde, elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV, elektronik hizmet sunumuna aracılık edenler tarafından beyan edilip ödenir. Burada elektronik hizmet sunumuna aracılık edenlere bir sorumluluk öngörülmektedir

Öte yandan, müşteriden bedel talep etme, söz konusu hizmete ilişkin genel şartları belirleme yetkisi veya hizmeti ifa etme yükümlülüğü bulunanlar, elektronik hizmet sunucusu olarak kabul edilecektir.

  1. Verginin Hesaplanması

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler için, bu hizmetlerin tabi olduğu oranda KDV hesaplarlar. Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti bulunanların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında beyan edilen hizmetlere ilişkin olması şartıyla, Türkiye’de KDV mükellefiyeti bulunanlardan temin edilen mal ve hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV’nin, bu kapsamda beyan edilen işlemlere isabet eden kısmının KDV Kanununun (29/1) inci maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkündür. Bu fatura ve benzeri belgeler, 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir.

  1. Beyan ve Ödeme

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler nedeniyle hesapladıkları KDV’yi, takvim yılının aylık vergilendirme dönemleri itibariyle, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar, internet vergi dairesi aracılığıyla ve 3 No.lu KDV Beyannamesi ile Türk Lirası cinsinden beyan ederler. 

Ancak elektronik hizmet sunucularına özel KDV mükellefiyetine ilişkin hükmün yürürlüğe girdiği 01.01.2018 tarihinden itibaren, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanların, 2018 yılının Ocak, Şubat, Mart dönemlerinde yaptıkları işlemleri 2018 yılının Nisan ayının başından itibaren yirmidördüncü günü akşamına kadar verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmeleri uygun görülmüştür. 2018 Nisan ayından itibaren aylık vergilendirme dönemine geçilecektir.

Bu kapsamda bulunan mükelleflerin, beyanı gereken herhangi bir işlemin olmaması halinde, ilgili döneme ilişkin beyanname vermelerine gerek yoktur. Bedelin döviz olarak hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği günkü Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir. Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde ise cari döviz kuru esas alınır.

Bu kapsamda beyan edilen KDV’nin, beyannamenin verilmesi gereken ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekir. Ödeme; vergi dairelerine ve tahsile yetkili bankalara yapılabileceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden tahsile yetkili bankaların banka kartı veya kredi kartı ile de yapılabilir.

  1. Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi

KDV Kanununun (9/1) inci maddesinde yer alan elektronik ortamda sunulan hizmetlere yönelik beyan yükümlüğüne ilişkin düzenlemelere uymayanlar hakkında, 213 sayılı Kanunun vergi cezalarına dair hükümleri uygulanabilecektir.

  1. Türkiye Varlık Fonu ile Alt Fonlara Devredilen Kuruluşlar KDV Tevkifatı Açısından Belirlenmiş Alıcılar Arasına Alınmıştır

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “-Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,” satırından sonra gelmek üzere “- Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar,” satırı eklenmiştir.

Böylece, Türkiye Varlık Fonu ile Alt Fonlara Devredilen Kuruluşlar belirlenmiş alıcılar arasına alınmıştır. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu ile Alt Fonlara Devredilen Kuruluşlara ilave olarak yarıdan fazla hissesi doğrudan Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler de 31.01.2018 tarihinden itibaren belirlenmiş alıcı olarak tevkifat yapmalıdırlar.

  1. İmalat Sanayii Yatırımları Nedeniyle 2018 Yılında Yapılacak İnşaat Harcamaları Dolayısıyla Yüklenilecek KDV nin İadesinin Usul ve Esasları Tebliğdeki Yerine Alınmıştır

Hatırlanacağı üzere, 7061 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle KDV Kanununun geçici 37 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “2017 yılında” ibaresi “2017 ve 2018 yıllarında”, “2017 yılının” ibaresi “2017 ve 2018 yıllarının” şeklinde ve aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “2017 yılında” ibaresi “2017 ve 2018 yıllarında”, “2017 yılı” ibaresi “2017 ve 2018 yılı” şeklinde değiştirilmiştir. Böylelikle; imalat sanayii yatırımları üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünü gidermek amacıyla bu yatırımlar nedeniyle 2017 yılında yapılacak inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilecek katma değer vergisinin iadesi uygulamasının 2018 yılında da sürdürülmesi amaçlanmıştır.

 17 Seri No.lu Tebliğle 7061 sayılı Kanunla KDV Kanununun geçici 37 nci maddesinde yapılan değişiklik KDV Genel Uygulama Tebliğine işlenmiş olmaktadır.

  1. Finansal Kiralama ve Finansman Şirketlerine Borçlu Olanların ve Kefillerinin Borçlarına Karşılık Yapılan Teslimlere İlişkin İstisna Uygulaması

7061 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle KDV Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkranın (r) bendinde yapılan değişikliklerle bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalara devir ve teslimlerinde tanınan katma değer vergisi istisnası, 01.01.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılan devir ve teslimlerde de sağlanmaktadır.

Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin 01.01.2018 tarihinden önce, borçlarına karşılık borçlu ve kefillerden aldıkları taşınmaz ve iştirak hisselerinin 01.01.2018 tarihinden sonraki devir ve teslimleri de istisna kapsamındadır.

Öte yandan, söz konusu istisna uygulamasında, borçlu olanlar, kefiller ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, taşınmaz ve iştirak hisselerini ticaretini yapmak amacıyla aktiflerinde bulundurup bulundurmadıkları dikkate alınmayacaktır.

  1. Yurt Dışından Alınan Roaming Hizmetlerinde İstisna Uygulaması

KDV Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 7061 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle eklenen (ç) bendi ile uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması KDV’den istisna tutulmuştur.

Buna göre, 01.01.2018 tarihinden itibaren yurt dışında mobil telefon kullanımlarına ilişkin olarak yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetleri KDV’den istisna olup, bu hizmetler nedeniyle Türkiye’de yerleşik GSM operatörü sorumlu sıfatıyla KDV beyanında bulunmayacaktır.

Ayrıca, bu hizmetlerin GSM operatörleri tarafından müşterilerine yansıtılması da KDV’den istisna olduğundan, GSM operatörleri tarafından müşterilerine düzenlenecek faturalarda yurt dışındaki kullanımlara ilişkin yansıtılan roaming bedelleri KDV matrahına dahil edilmez.

  1. İndirimli Oran KDV İadesi Uygulamasında Mükellef Lehine Yapılan Değişiklik

17 Seri No.lu Tebliğle KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.6.) bölümünde yer alan Tablo 3’ün (8) no.lu “İADE EDİLEBİLİR KDV TUTARI” sütununun son satırında yer alan “10.200” ibaresi “25.200” olarak, bu bölümün son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bu tutardan ilgili yıl için belirlenen alt sınır düşülmek suretiyle iade tutarı, [41.000-15.800]= 25.200 TL olarak hesaplanacaktır. Temmuz ve Ağustos vergilendirme döneminde devreden KDV tutarı “0” olduğundan ve bu dönemlerden sonra iadeye esas KDV hesaplamasına yeniden başlanıldığından, mükellefe Şubat ve Haziran vergilendirme dönemlerinde mahsuben iade edilen tutarlar Aralık vergilendirme dönemindeki kümülatif iadeye esas KDV tutarından düşülmeyecektir. Bu tutar, Ocak/2013 ve Şubat/2013 vergilendirme dönemlerindeki devreden KDV tutarlarından düşük olduğundan iadesi talep edilen tutarın tamamı, talebi doğrultusunda mükellefe nakden iade edilecektir.”

Tebliğde yapılan yukarıda yer verilen değişiklikle; yıl içerisinde ödenecek KDV çıktığı dönemlerden sonraki dönemlerde iadeye esas KDV hesaplamasına yeniden başlanacağından hareketle ödenecek KDV çıkan dönemlerden önceki dönemlerde mükellefe mahsuben iade edilen tutarların ödenecek KDV çıkan dönemlerden sonraki dönemlerdeki kümülatif iadeye esas tutardan düşülmeyecektir. Tebliğdeki örnekte değişiklikten önce mükellef 5.300 TL iade talep edebilirken yapılan değişiklikle 25.200 TL iade talep edebilir hale gelmektedir.

  1. Özel Hesap Dönemine Tabi Olan Mükellefler Kendilerine Tayin Edilmiş Olan Özel Hesap Döneminin Sonuna Kadar KDV leri İndirim Konusu Yapabilecekledir

17 Seri No.lu Tebliğle KDV Genel Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikle; gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükellefler yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgeleri kanuni defterlere kaydettikleri dönemde indirmeleri mümkün hale getirilmiştir. Değişiklikten önce özel hesap dönemi tayin edilenler de takvim yılı esasına göre belgelerdeki KDV yi indirim konusu yapabilmekteydiler.

Gereğini rica ederiz, saygıyla.

VİZYON YMM A.Ş.

 

Ek: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:17)