25 Eylül 2018 Salı 11:57

TARİH-SAYI                 : 20–09–2018             2018/82

KONU                         : SERMAYE ŞİRKETLERİNDE TEKNİK İFLAS KONUSUNDA TİCARET BAKANLIĞI TEBLİĞİ

Türkiye’deki Sermaye Şirketleri’nin son yıllarda karşılaştığı en büyük sorun “sermaye kaybı”, bir başka deyişle “teknik iflas” olmaktadır.  

Bu olayların pek çok sebebi yanında enflasyon başta olmak üzere, muhasebe kayıtlarını 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre tutmak zorunda olan şirketlerin, bilançolarında değerleme yapmalarına yasal olarak imkân verilmemesi ve benzeri sebepler sayılabilir.

            Ticaret Bakanlığı, muhtemel teknik iflasların yol açacağı ciddi mağduriyetleri göz önünde bulundurarak  yayımladığı Tebliğ ile izlenecek yol hakkında bazı kolaylaştırmaları da ihtiva eden bir düzenleme yapmış bulunuyor.

            Resmî Gazete’nin 15/09/2018 tarih ve 30536 No sayısında yayımlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376 Ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ” ekte sunulmaktadır.

            Tebliğin ana hatlarına geçmeden önce 6102 Sayılı TTK’nun 376 ıncı maddesini bir ön fikir vermesi bakımından aynen görelim.

            “MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.”

Yayımlanan Tebliğ, ana hatlarıyla;

            Sermaye Kaybının Ortaklar Tarafından Tamamlanması

  • Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.
  • Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.
  • Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.

Sermayenin Artırılması

Genel kurul tarafından;

  • Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.
  • Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Genel Kurulun Gerekli Tedbirlerden Birini Almaması Hâli

  • Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, sermaye azaltılması, sermaye artırımı veya sermaye tamamlanması tedbirlerinden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

Borca Batık Olma Durumu

  • Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.
  • Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.
  • Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.
  • Yönetim Organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve “sermaye artırımı” veya “sermaye tamamlanması” tedbirlerini almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

Bir takım Yasal düzenleme yapılmadan önce Şirketler, borca batıklık durumlarında   Mahkemelere başvurarak “iflas ertelemesi” kararları aldırıyorlardı. Oysa artık 6102 sayılı yasa kapsamında “konkordato” yoluna başvurmak zorundadırlar.

İşlemlerde Esas Alınacak Finansal Tablolar

  • Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, 6102 sayılı TTK’nun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin Kaybı Veya Borca Batık Olma Durumlarında Birleşmeye Katılma

  • Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.
  • Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği öz varlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

Dövize Dayalı Hesaplar

  • 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.

Gereğini rica ederiz; saygıyla…

VİZYON YMM A.Ş.

 

EK: -    Ticaret Bakanlığı Tebliği İÇİN TIKLAYINIZ