Katma Değer Vergisi (KDV), mal ve hizmet teslimlerinde ödenen ve piyasada fiyat mekanizmasına doğrudan etki eden bir vergi türüdür. KDV oranlarında yapılan herhangi bir değişiklik, fiyatlara doğrudan yansımakta ve piyasayı hızla etkilemektedir. Bu yüzden KDV, ekonomi yönetimlerinin sıklıkla başvurdukları bir politika aracı olmuştur.

Hükümetler bir malın tüketimini arttırmak veya bir sektörü teşvik etmek için kimi zaman vergi istisnası getirebilir. Veya vergide oran düşürerek fiyatların düşmesine destek verebilir. Örneğin Hazine ve Maliye Bakanlığı Kasım 2018’de mobilya sektöründeki KDV oranını geçici olarak %18’den %8’e indirmişti. Daha sonra kalıcı olarak bu oran %8’de sabitlendi. Bu indirim durağanlaşan mobilya sektörüne hareketlilik getirdi. Sektörün canlanmasıyla istihdam artışı da yaşandı. İşte vergi indirimleri ekonomik faaliyetlerin canlanmasına bu şekilde etki edebiliyor.

En Önemli Gündem Enflasyonla Mücadele

Ancak ekonominin şimdiki en önemli gündemi enflasyon. TÜİK, yıllık tüketici enflasyonunun % 48,69'a yükseldiğini açıkladı. Tahminler yıl içinde enflasyonun %50 seviyesini aşabileceğini gösteriyor. Merkez Bankasının yaptığı enflasyon anketine göre yıl sonu enflasyon %34 bandına gerileyecek. İşte bütün bu beklentiler, önümüzdeki birkaç ayın kritik olduğunu ve enflasyonla mücadelenin hat safhada olması gerektiğini gösteriyor. Farklı birçok yöntemle önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadele edecek olan ekonomi yönetimi, vergi indirimlerini de bir araç olarak kullanacak.

Gıdada KDV İndirimi Geldi: Fiyatlar İçin İyi, Bütçe İçin Yük

Cumhurbaşkanı Kararı ile %8 KDV oranı uygulanan gıda ürünlerinde KDV oranı %1’e indirildi. Ekmek, zeytin, çay, sebze, meyve, süt ve daha birçok ürünün içinde olduğu yüzü aşkın kalemde getirilen bu vergi indiriminin fiyatları azaltması bekleniyor. Ancak şunu unutmamak gerekir. Vergi indirimleri, aslında Hazine’nin bütçe gelirlerinden bir ölçüde vazgeçmesi demektir. Vergi geliri azalan Hazine, bütçe açığını kapatmak için daha fazla borçlanır ve bu durum faizlerin yükselmesine de sebebiyet verebilir. Dolayısıyla enflasyonla mücadelede bütçe tarafından çok şey beklememek gerekir. Yapılan her bir vergi indiriminin bütçeye getireceği yük hassasiyetle ölçülmelidir.

Enflasyon gündemine dönecek olursak; enflasyonun yükselmesinde en önemli nedenlerden birinin yüksek gıda fiyatları olduğunu yaşayarak görüyoruz. Atılan bu adım esasında aşağı yönlü %7’lik bir hareket sağlamalı. Ancak KDV indirimi %7 oldu diye, gıdada aynı şekilde fiyatlar %7 düşecek beklentisine de girilmemeli.

KDV İndirimleri Denetleniyor

Yapılan KDV indirimi, piyasayı canlandırmak için değil, doğrudan enflasyonla mücadele için yapıldı. Ancak fiyatlar piyasada belirleniyor. Vergi indiriminin fiyatlara ne şekilde yansıyacağını yine piyasa belirleyecek. Ticaret Bakanı Mehmet Muş Ticaret Müdürlüklerine talimat verdiğini, KDV’de indirim düzenlemesinin amacına ulaşması için denetimler yapacaklarını sosyal medya hesabından duyurmuştu. Gerçekten de kısa bir süre içerisinde bazı illerde marketlerdeki fiyatlara yönelik denetimler yapıldığını gördük. Bazı marketlerin KDV indirimini fiyatlara yansıtmadığı yönünde sosyal medyada çeşitli görüntülere yer verilmişti. Denetim yapılmadan kimseyi itham etmek doğru değil. Ancak söz gelimi bazı marketler 108 TL’lik bir ürünün fiyatını, indirim sonrası 101 TL’ye çekmek yerine aynı bırakabilir. Fiş üzerinde fiyat aynı kalırken, sadece KDV %1 olarak gösterilebilir.

Kritik konu şu: KDV indirimlerinin kağıt üzerinde kalması oldukça sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Çünkü bu durumda hem Hazine vergi gelirinden vazgeçmiş oluyor hem de vergi indiriminin enflasyona hiçbir faydası olamıyor. Bu nedenle, KDV denetimleri oldukça önemli.

Denetimler Adil Yapılmalı, Piyasa Bezdirilmemeli

Evet, enflasyon yüksek. Pandemi sonrası dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de fiyat artışları yaşanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, enflasyonla mücadelede fahiş fiyat artışlarına sebebiyet veren faktörlere odaklanıyor. Bunun yanında stok yapmak suretiyle fiyatları bozucu faaliyetler gerçekleştiren kimseler de denetleniyor. Cumhurbaşkanı’nın çağrısından sonra yaygın ve yoğun stok denetimleri başlamıştı. Bu yıl başından itibaren vergi müfettişleri ve gelir uzmanlarınca birçok firmada stok denetimleri yapıldı. Şimdi de Ticaret Bakanlığı yetkililerince KDV indirimine yönelik fiyat denetimleri yapılıyor.

Denetim gerçekten çok hassas bir konu. Adaleti sağlamada, yasalara aykırı hareket edenleri caydırmada ve mevzuata uyumun sağlanmasında rolü büyük. Denetim; Devletin olmazsa olmazı, ancak belirli bir sınır aşıldığında, adil bir şekilde gerçekleştirilmediğinde yapılan denetimler piyasayı bozucu, işletme sahiplerini bezdirici etki yapabiliyor. Bir caddede 10 marketten sadece bir tanesine gidilirse, denetimde adaleti sağlamak mümkün olmaz. Bu manada KDV denetimlerinin oldukça hızlı ve yaygın bir şekilde yapılması lazım.

Bir de, KDV oranı düştüğü için aynı oranda fiyat azalışı sağlanacak diye bir kaide yok. Çünkü fiyatların artmasına başkaca maliyet artışları veya mevsimsel faktörler de etki edebilir. KDV indirimine rağmen, diğer maliyet artışları nedeniyle mecburen fiyat arttıran satıcılar olabilir. Tam aksine hiç maliyetleri artmadığı halde KDV indirimini fiyatlara yanstımayan satıcılar da çıkabilir. Denetimlerin, işte bu ayrımı gözeterek adil ve etkin şekilde devam etmesi lazım. Bu konu, KDV indiriminin piyasaya nasıl yansıdığını sağlıklı olarak ölçmek açısından oldukça önemli.


İsmail Vefa AK

Ortak, Yeminli Mali Müşavir