Değerli okurlar, Ekim ayı itibariyle meclisin açılmasıyla birlikte yasama gündemi oldukça yoğunlaştı. Artık her gün Resmi Gazete’yi takip eder olduk. Borsa sayesinde memlekette finansal okur-yazarlık nasıl arttıysa, bu kanunlar da 7’den 70’e hepimizi Resmi Gazete okuyucusu yapacak galiba.

İşte daha geçen hafta meclise, ekonomi alanında birçok yenilik getiren ve 80 maddeden oluşan bir kanun teklifi sunuldu. Vergi kanunlarına yönelik onlarca madde ihtiva eden kanun teklifinde, özellikle yurt dışı kâr paylarına ilişkin düzenlemeler dikkat çekiyor.

Yurtdışından Döviz Gelmesi Lâzım

Evet, ülkeye döviz girmesi, milli ekonomiye faydaları bakımından hayati bir önem taşıyor. Son yıllarda Türkiye ekonomisine damgasını vuran uygulamalardan bir tanesi olan varlık barışının amacı da bu değil miydi zaten?

Ak Parti hükümetleri döneminde 2008 yılından bu yana ısrarla ve istikrarla çıkarılan varlık barışı kanunları, ekonomik çeşitliliği artırmış, farklı kaynaklardan gelen dövizi ülkemize çekmiş ve büyümeye katkı sağlamıştı.

Ancak, madalyonun bir de öteki yüzü var. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele, haksız vergi rekabeti, kara paranın aklanması gibi konularda Türkiye, uluslararası arenada ciddi eleştirilere maruz kalıyordu. Hatta OECD tarafından gri listeye bile alınmıştık. Bu durum, yatırım ortamını ve yabancı yatırımcıların ülkemize olan güvenini zedelemişti.

Neyse ki varlık barışı uygulaması 2023 Mart ayı itibariyle sona erdi. En azından kısa vadede benzer bir düzenlemenin çıkmasını beklemiyorum. Ekonomi yönetimi, kayıtlı ekonomi içerisinde, kanun ve nizam dairesinde ülkeye döviz kazandırmanın yollarını arıyor.

Torba Kanun’da Yurtdışı Kâr Payları

Varlık barışı aslında, yurt dışında şirket ortaklığı bulunan Türk vatandaşları veya Türk şirketleri için kullanışlı bir çözüm yoluydu. Bu kişi ve kurumlar, vergi ödememek adına kâr payı paralarını Türkiye’ye getirmiyorlardı. İlgili ülkede kâr dağıtımı yapıldıktan sonra, para o yabancı ülkede kalıyordu. Belirli aralıklarla çıkarılan varlık barışı kanunlarıyla, çok düşük bir vergi oranıyla veya bazen hiç vergi ödemeksizin bu paralar yurda getiriliyordu. Varlık barışı uygulaması sona erdiği için bu kâr payı paralarının Türkiye’ye gelmesinin de bir cazibesi kalmamıştı.

İşte yeni kanun teklifiyle birlikte, yurt dışı kâr payı paralarının Türkiye’ye getirilmesine yönelik bir vergi avantajı sağlanmış olacak. Üstelik vergi istisnaları, 2023 yılı kazançları için geçerli olacak ve verilecek ilk beyannamede kullanılacak.

Gerçek Kişiler İçin Yurtdışı Kâr Payı İstisnası

Gelir Vergisi Kanunu’nda hâli hazırda kâr payları için öngörülmüş bir istisna var aslında. Yasaya göre “tam mükellef kurumlardan” elde edilen kâr paylarının %50’si gelir vergisinden istisna. Bu istisnanın uygulanması için “Türkiye’de kurulu olan” anonim veya limited şirketlere ortak olunması gerekiyor.

Yeni düzenlemeyle birlikte artık “kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan” şirketler de kapsama alınıyor. İstisnanın şartları şu şekilde:

  • Ortak olunan şirket, anonim veya limited şirket niteliğinde olacak.
  • Bu şirketlerin kanunî ve iş merkezi Türkiye dışında olacak.
  • Bu şirketlerin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunacak.
  • Elde edilen kâr payı, gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilecek.

İşte bu şartlar dahilinde, yurt dışından elde edilen kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna ediliyor.

Daha önce de söylediğim gibi, bu düzenleme 2023 kazançlarını kapsıyor. Örneğin Almanya’daki bir anonim şirkete %60 oranında ortak olan Mehmet Bey’e 2023 Nisan ayında temettü dağıtılmış olsun. Bu para Mehmet Bey tarafından 2024 yılı Mart ayı itibariyle banka yoluyla Türkiye’ye transfer edilirse, gelirin %50’si gelir vergisinden istisna olacak.

Kurumlara da Benzer Bir İstisna Getiriliyor

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda da belirli şartlar dahilinde yurt dışı kâr payları için sağlanmış olan bir istisna bulunuyor. Yine anonim veya limited şirket niteliğindeki bir yabancı şirkete ortak olunacak. Ortaklık oranı en az %10 olacak.

İstisna için, yabancı şirkete ortak olunmasından itibaren en az 1 yıl süre geçmesi gerekiyor. Ve en önemlisi, ortak olunan şirketin ilgili ülkede en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekiyor. İşte bu şartlar dahilinde Türkiye’ye transfer edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna ediliyor.

Ancak bu istisna için çok fazla şart var ve özellikle %15 vergi yükü şartının sağlanamamasından dolayı istisnadan yaralanmama durumu sıklıkla söz konusu olabiliyor.

Mevcut durumda yasadaki bu düzenleme aynı şartlarıyla birlikte korunacak.

Bununla birlikte, yeni kanun teklifiyle yurt dışı iştirak kazançları istisnasında çeşitlendirmeye gidiliyor olacak.

Buna göre; yurt dışındaki anonim veya limited şirkete en az %50 ortak olunması ve paranın Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, yurt dışı kâr paylarının %50’si kurumlar vergisinden istisna edilecek.

Yani; yeni getirilen gelir vergisi istisnasıyla tamamen aynı şartlar dâhilinde, kurumlar vergisi mükelleflerine de istisna sağlanmış oluyor.

Bir başka ifadeyle; ilgili ülkede %15 vergi yükü taşıma ve en az 1 yıl süreyle iştirak payının elde bulundurulması şartlarının sağlanmasına gerek yok.

Böylece kurumlar vergisi mükellefleri için yurt dışı iştirak kazançları istisnası, %50 ve %100 olmak üzere iki oran halinde uygulanacak.

Son Sözler…

Milli bütçemiz, hepimizden alınan vergilerle finanse ediliyor. Ekonomi yönetimi özellikle bu yıl bütçe açığını kapatmak için vergi tahsilatlarına ağırlık verdi. Ek kurumlar vergisi, ek MTV, KDV zamları derken 2023 yılı gerçekten çok “vergili” bir yıl oldu.

Ancak meseleye sadece bütçe odaklı bakamayız. Zira bazı alanlardan vergi almamak, vergi almaya kıyasla ülke ekonomisi açısından daha hayırlı olabiliyor.

Bu noktada, ülkeye döviz getirecek unsurlardan vergi alınmamasını veya bu unsurların teşvik edilmesini şiddetle savunuyorum. Bu türden teşviklerin, kayıt dışılığın önlenmesi için büyük önem taşıdığına inanıyorum.

Memlekete döviz girsin istiyorsak, şifayı varlık barışı gibi uluslararası arenada ülkemizi zor duruma sokacak uygulamalarda aramayalım. Kayıtlı ekonominin sınırları dahilinde yapılabilecek oldukça fazla şey var.