Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerine göre; 2021 yılında halka arzlarda büyük bir rekora imza atıldı. Bir yıl içerisinde gerçekleşen en yüksek halka arz rakamına son olarak 1990 yılında ulaşılmış ve o dönemde 35 şirket halka arz olmuştu. Geçtiğimiz yıl ise tam 52 şirket borsada işlem görmeye başladı ve halka arz büyüklüğü 21,6 milyar liraya ulaştı. Oysa bir önceki yılda sadece 8 şirket halka açılmış ve toplam halka arz büyüklüğü ancak 1,1 milyar lirayı bulabilmişti.

SPK Frene Bastı, Halka Arz Şartları Zorlaştı

2021 yılında çok fazla sayıda şirketin halka açılmış olması, gelecek dönemde sermaye piyasasının güvenilirliği ve kontrolü açısından risk teşkil edebilirdi. Yatırımcı sayısında kaydedilen büyük artışı ve işlem hacimlerindeki cazibeyi gören şirketler, halka arz olmak için soluğu SPK’nın kapısında aldılar. Halka arzda belirli bir kalite ve dengeyi tutturmak isteyen SPK ise bu gelişmelerin ardından bazı yeni düzenlemeleri yürürlüğe koyma gereği duydu.

2022 yılında halka açılacak şirketler için bazı hadler ve tutarlar arttırıldı. Bundan böyle, halka arz olmak isteyen şirketlerin, son 2 yıl aktif toplamları en az 100 milyon lira, net satış tutarları ise en az 60 milyon lira olmalı. Aksi takdirde halka arz için yapılacak başvurular reddedilecek. Oysa geçtiğimiz yıl halka arz olmak için aktif toplamının 21 milyon lirayı, net satış tutarının ise 10 milyon lirayı bulması yeterliydi. Bu hadlerin 5-6 kat arttırıldığını görüyoruz. Ayrıca şirketlerin kayıtlı sermaye sistemine geçişi için uygulanan asgari sermaye tutarı ise 218 bin liradan, 10 milyon liraya çıkarıldı.

Böylece SPK, halka arz olma şartlarını ağırlaştırmış ve adeta frene basmış oldu. Sermaye piyasalarının sağlıklı bir işleyişe kavuşması bakımından, gerçekten hak eden ve gerekli yeterliliğe sahip olan şirketlerin borsada işlem görmesi lâzım. Aksi takdirde yatırımcılar telafi edilemez mağduriyetler yaşayabilir. Bu çerçevede, SPK’nın yerinde ve isabetli kararlar almış olduğunu söyleyebiliriz.

Halka Arz Olan Şirketler İçin İndirimli Vergi Uygulaması

Kurumlar vergisi mevzuatında halka arz edilen şirketler için önemli bir vergi avantajı bulunuyor. Kanun’da yer alan düzenlemeye göre; hisseleri ilk defa halka arz edilen şirketler için kurumlar vergisi, 2 puan indirimli olarak uygulanıyor. Bu indirim için, şirket hisselerinin en az %20 oranında ve ilk defa halka arz edilmesi gerekiyor.

Bu uygulama 2020 yılı sonunda geldi ve çok az sayıda mükellefi ilgilendirmekteydi. Ancak daha önce de ifade ettiğim gibi, 2021 yılında tam 52 şirket halka açıldı ve on binlerce yatırımcı bu şirketlerin hisselerini satın aldı. Halka açılan şirketlerden gerekli şartları sağlayanlar, 2021 yılı kurumlar vergisini 2 puan indirimli olarak hesaplayıp ödeyecek. Bu durum, bu şirketlerin hisselerini alan yatırımcıları da yakından ilgilendiriyor.

Vergi İndirimi İçin Gereken Şartlar

2 puanlık indirimli kurumlar vergisi; payları Borsa İstanbul’da ilk defa işlem görmek üzere halka arz edilen şirketler için uygulanıyor. Uygulama yürürlük tarihi olan 17 Kasım 2020’den önce halka arz edilmiş şirketler bu indirimden faydalanamıyor. Bu şirketler “bizim günahımız ne?” diye serzenişte bulunmakta haklılar, ancak yasal düzenleme bu şekilde.

Ayrıca indirimin uygulanabilmesi için en az %20’lik bir halka açıklık oranının varlığı aranıyor ve bu oranın 5 hesap dönemi boyunca korunması gerekiyor.

2 puanlık indirim, payların halka arz edildiği hesap döneminden başlayıp, 5 hesap dönemi boyunca bütün kurum kazançlarına uygulanıyor. 5 dönem sonrasında artık normal kurumlar vergisi oranı geçerli olmaya başlıyor. Örneğin 2021 yılında hisselerini ilk defa en az  %20 oranında halka arz etmiş bir şirket, gerekli şartları taşıdığı müddetçe 2021-2025 arasında kurumlar vergisini 2 puan indirimli olarak ödeyecek. Ancak 2026 yılından itibaren kanuni oranı uygulamaya devam edecek. Kurumlar vergisinde kanuni oran %20, ancak geçici düzenlemelerle bu oran son 3 yıldır %22 olarak uygulanıyor. Bu yıl %25, gelecek yıl ise %23 olarak uygulanacak oran, 2023’te tekrar kanuni seviyesine düşecek. İşte halka arz olan şirketler 5 yıl boyunca bu oranlara göre 2 puan daha az vergi ödeyecekler.

Her Şirket Yararlanamıyor

İstatistiklere bakıldığında; en fazla kurumlar vergisi ödeyen kurumların genelde finans, sigorta ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler olduğunu görüyoruz. Belki bu yüzden, biraz da bütçe ihtiyaçları dikkate alınarak; son yıllarda getirilen vergi avantajlarından, bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler yararlandırılmıyor. Hatta bu sektörler için çok yakında bir vergi artışı da geliyor. Kanun teklifi yasalaşırsa, finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler için kurumlar vergisi oranı %25 olacak.

İşte, halka arzlarda 2 puanlık indirim uygulaması bu sektörlerdeki şirketleri kapsamıyor. Buna göre; bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri indirimli oran uygulamasından yararlanamıyorlar.

Şartlar İhlal Edilirse İndirim Hakkı Kullanılamıyor

Borsa kotundan çıkma veya halka açıklık oranının %20’nin altına düşmesi gibi durumlarda indirim hakkı kaybediliyor. Halka arz olduktan sonra tasfiye veya devir olan veyahut tam bölünen şirketler de indirim şartını ihlal etmiş sayılıyor.  Beş hesap dönemi içerisinde şartlar ihlal edilirse,  mükelleflere 2 puanlık kurumlar vergisi tahakkuk ediyor. Ancak bu vergiler için vergi cezası uygulanmayıp, ilaveten sadece gecikme faizi tahsil ediliyor.

Halka Arzların Şirketlere Faydası Büyük

Halka arzların şirketlere çok önemli faydalar sağladığını söyleyebiliriz. Bu işlem, şirketlere önemli ölçüde finansman sağlıyor, prestij kazandırıyor, şirketlerin kredibilitesi ve değerinin artmasına yol açıyor. Halka arz işlemi, şirketleri SPK kurallarının iklimine sokarak, kurumsallaşma süreçlerine ivme kazandırıyor. Şirketlere olan faydalarının yanı sıra halka arzlar, küçük yatırımcıları büyük şirketlere ortak ederek, sermayeyi tabana yayıyor ve gelir dağılımına olumlu etki yapıyor. Sonuç olarak ülke ekonomisine katkıları dolayısıyla halka arz, her zaman teşvik edilmesi gereken önemli olgulardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Kalıcı Teşviklerle Halka Arzlar Desteklenmeli

Pandemi ile birlikte başlayan kapanmalar geçtiğimiz 2 yılda vatandaşların finansal piyasalara olan ilgisini önemli ölçüde arttırmıştı. Ayrıca son dönemde yaşanan yüksek enflasyon, enflasyondan korunma aracı olarak borsa yatırımlarının tercih edilmesine sebep oldu. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, borsadaki yatırımcı sayısı çoktan 2 milyon seviyesini aştı. Yatırımcıların borsaya olan bu ilgisi, şirketlerin de borsaya yönelmesine ve borsada işlem gören şirket sayısının artmasına yol açtı.

Borsada işlem gören şirketlerin ve yatırımcı sayılarının artması, ekonomi yönetimleri için her zaman arzu edilen gelişmelerdir. Ancak gerek şirketlerin gerekse yatırımcıların borsaya olan bu ilgisinin, konjonktürel gelişmelerden çok, kalıcı teşviklerle sağlanması, yatırım iklimi açısından en sağlıklı olanıdır. Halka arz olan şirketler için uygulanan vergi indirimi de, çok önemli bir teşvik unsurudur. Halka arz işlemleri, şirketlerin değerini ve yatırımcıların şirketlere olan ilgisini olumlu yönde etkileyen, kalıcı teşviklerle desteklenmelidir.