Giriş

4857 sayılı İş Kanunu 41. Maddesine göre haftalık çalışma süresi 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılmaktadır. Fazla çalışma yapan işçiye her 1 saatlik fazla çalışma karşılığında saat başına düşen ücretinin %50 yükseltilmiş hali ödenmelidir. Diğer taraftan İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 5. Maddesinde olağan fazla çalışmanın bir yılda 270 saatten fazla olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükmün esas amacı, fazla çalışmanın istisnai bir durum olması ve bu sebeple yıl içinde yapılacak fazla çalışmanın sınırlandırılmasıdır. Ancak zamanla işyerlerinde yapılan fazla çalışmalar yılda 270 saati dahi aşar hale gelmiştir. Bu noktada artan fazla çalışma ücretleri karşısında işverenlerce bulunan çözüm yolu iş sözleşmelerine “yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu” şeklinde hüküm konulması olmuştur. Bu haliyle işçiye verilen ücret dışında yılda 270 saate kadar yaptırılan fazla çalışmalar karşılığında herhangi bir fazla çalışma ücreti ödenmemesi yoluna gidilmiştir. Söz konusu uygulama yargı kararlarında da kendine yer bulmuş ve bugün doğru ve yanlış örnekleri ile sık rastlanılan bir uygulama haline gelmiştir.

Fazla Çalışma Ücretinin Ücrete Dahil Olması Durumu

4857 sayılı İş Kanunu 41. Maddesine göre haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saati aşan çalışmalar fazlası fazla çalışma sayılmaktadır ve saat başına düşen ücretin %50 yükseltilmiş hali ödenmelidir. Esas durum bu olmakla birlikte uygulamada özellikle yüksek ücret alan işçilere zaman zaman yaptırılan fazla çalışmalar için ayrıca ücret verilmemesi için işverenler ile işçiler arasında bağıtlanan iş sözleşmelerine yapılan fazla çalışma ücretlerinin de ücretle beraber ödendiği yönünde hükümler konulmaya başlanmış ve bu durum yaygın bir hal almıştır. Çalışma mevzuatında fazla çalışma ücretinin ücretin içinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunmadığı gibi yasaklayıcı bir hüküm de bulunmamaktadır. Önceleri yüksek ücretle çalışan işçiler için uygulanan bu yöntem zamanla asgari ücretle çalışan işçiye dahi uygulanır hale gelmiştir. Anılan uygulamanın geçerli olabilmesi için;

- İş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin ücretin bir parçası olduğu, ücret ile beraber fazla çalışma ücretinin de ödendiği veya bir yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların ücretle beraber ödenmiş olup ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmeyeceği şeklinde bir hüküm bulunmalıdır.

- İş sözleşmesinde işçinin temel ücreti belirlenmiş olmalıdır. Zira temel ücret, olası kıdem ve ihbar tazminatının hesabı açısından bilinmesi gereken bir unsurdur.

- İş sözleşmesi işçi ve işverence imzalanmış olmalıdır. Önceleri verilen Yargı kararlarında iş sözleşmesinde bu yönde hüküm bulunmasına rağmen işçi tarafından iş sözleşmesinin yalnızca son sayfanın imzalanmış olması, söz konusu hükmün bulunduğu sayfanın ayrıca imzalanmamış olması nedeniyle söz konusu hüküm geçersiz kabul ediliyordu, son Yargıtay kararlarında ise bu düşünceden dönüldüğü ve işçi tarafından iş sözleşmesinin yalnızca son sayfasının imzalanmasının yeterli olduğu görülmektedir.

- İşçinin fazla çalışmaya yönelik yazılı muvafakati olmadır. İşçinin fazla çalışmaya yönelik muvafakatine iş sözleşmesinde yer verilebileceği gibi ayrıca muvafakat de verilebilir.

- İşçinin ücretinin asgari ücretin üstünde ve en az yıllık 270 saatlik fazla çalışma ücretini karşılayabilecek ölçüde olması gerekmektedir. Gelinen noktada işçinin ücreti, mer’i asgari ücretin %15’inden fazla olmalıdır. Zira yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmalar haftalık 5,2 ve aylık 22,5 saate denk gelmektedir. Aylık 22,5 saat fazla çalışma yapan ve asgari ücret düzeyinde ücretle çalışan işçinin alacağı ücret asgari ücretin %15 fazlası olarak hesaplanacaktır. 2020 yılı için bu hesap;

(2943 TL / 225 saat X 1,5 katı X 22,5 saat) = 441,45 TL etmektedir. Bu tutar da asgari ücretin yüzde 15’idir. Dolayısıyla yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olabilmesi için işçi ücretinin 2020 yılı için en az 3.384,45 TL olması gerekmektedir.

Diğer taraftan ücrete dahil olduğu kabul edilen 270 saatlik sınırın haftalık olarak aşılan kısmının fazla çalışma ücreti olarak karara bağlanması gerektiği unutulmamalıdır. Özetlemek gerekirse böyle bir anlaşma, yıllık 270 saat fazla çalışma için yapılmış kabul edilecek olup yıllık 270 saatten fazlasının ayrıca ödenmesi gerekmektedir. İşverenler bu şartlara uygun olarak yılda 270 saate kadar yaptırılan fazla çalışmanın ücretini ödemiş olurlar.

Fazla Çalışma Ücretinin Ücrete Dahil Olmasına İlişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay; “4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, işçiye, kural olarak bir yılda 270 saatten daha uzun süreli fazla çalışma yaptırılamaz. Yine işçinin yasağa rağmen yılda 270 saatten fazla çalıştırılması hâlinde de fazla çalışma ücretinin tamamının işçiye ödenmesi gerekir. Bireysel iş sözleşmesinde, fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. Ayrıca fazla mesai ücretinin ücret içinde kararlaştırılması halinde, işyerinde haftalık 40 saat çalışma yapılıyor ise kararlaştırılan ücretin 45 saate kadar olan fazla sürelerle ücret ile yıllık 270 saat fazla çalışmayı da kapsadığı kabul edilmelidir. İşçiye her ay ödenen ücret içinde fazla çalışmaların bir kısmının yer aldığı taraflarca kabul edildiğinde, 270 saatin 12 aya bölünmesi sonucu belirlenen 22,5 saat, her ay için, haftalık ise 5,2 saat kanıtlanan fazla çalışma süresinden indirilmelidir.” şeklinde hüküm kurmuştur. (Yarg. 9. H.D. 22.04.2019 E.2016/22595 K.2019/9249, aynı yönde Yarg. 9. H.D. 04.06.2013 E.2011/12175, K.2013/17024, Yarg. 22. H.D. 24.10.2018 E. 2017/15763, K. 2018/23086) Bu karardan anlaşılacağı üzere; taraflar arasında yukarıda sayılan şartlar ile imzalanan iş sözleşmesi sonucunda haftalık 45 saati aşan çalışmaların olması halinde haftalık 5,2 saate kadarki fazla çalışmalara ilişkin ücretin ödendiği kabul edilir. Örnek vermek gerekirse işyerinde 1 aylık zaman diliminde 4 hafta olduğu kabulünde 1. hafta 60 saat, 2. hafta 50 saat, 3. Hafta 45 saat ve 4. hafta 52 saat haftalık çalışması olan bir işçinin fazla çalıştığı 45 saati aşan 5,2 saatin ödendiği yargı kararıyla kabul edildiğinden bu sürelerden düşülmesi (mahsup edilmesi) gerekmektedir.

Buna göre; 1.hafta 9,8 saat (60 saat-45 saat-5,2 saat), 2.hafta 0 (sıfır) , 3.hafta 0 (sıfır) ve 4.hafta 1,8 saat (52 saat-45 saat-5,2 saat) olmak üzere toplam 11,6 saat fazla çalışması bulunmaktadır ve bu sürelere ilişkin fazla çalışma ücretinin ayrıca ödenmesi gerekmektedir. Fazla çalışma hesaplanırken işverenlerce yapılan hatalardan biri fazla çalışmanın aylık bazda hesaplanmasıdır. Örneğin hastane işyerlerinde ayda 180 saati diğer işyerlerinde ise ayda 195 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti hesaplanmaktadır. Ancak bu durum hatalıdır. Zira 4857 sayılı İş Kanununun emredici hükmüne göre fazla çalışma ücreti haftalık hesaplandığından haftalık fazla çalışma süresinden sadece 5,2 saatin mahsup edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu durumlarda işçiye kısa bir dönem içinde -örneğin 6 aylık bir zaman diliminde- 270 saate kadar fazla çalışma yaptırılması ve kalan 6 ay fazla çalışma yaptırılmaması halinde her ne kadar yıllık bazda 270 saat aşılmamış olsa da haftalık 5,2 saat aşılmış olacağından işverenler ayrıca fazla çalışma ücreti ödemek durumunda kalacaklardır.

Son olarak yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu durumda, işçinin saatlik ücreti hesaplanırken aylık ücretin 225’e bölünmesi hatalı olacaktır. Zira işçinin 225 saate denk gelen aylık ücretine ek olarak fazla çalışma ücreti de dahil edilmiştir. Bu durumda içinin aylık ücreti 22,5 saatlik fazla çalışma karşılığında %50 zamlı olarak hesaplanan haliyle 33,75 saatlik fazla çalışma ücretini de içermektedir. Bu nedenle işçinin saatlik ücreti; (aylık ücret / 258,75) şeklinde hesaplanmalıdır. Örnek vermek gerekirse işçinin (fazla çalışma ücreti dahil) aylık ücretinin 4500 TL olduğu durumda söz konusu işçinin saatlik ücreti 4500/225=20 TL olarak değil, 4500/258,75=17,39 TL olarak hesaplanacaktır. Zira işçinin aylık ücretinin içinde 33,75 (22,5 X 1,5) saatlik ücret kadar fazla çalışma ücreti bulunmaktadır.

Sonuç

Fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olduğu kabulü ancak iş sözleşmesinin varlığı ile mümkündür ve belli şartlarla geçerlik kazanmaktadır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında şartları ve sonuçları şu şekilde sıralamak mümkündür.

1. İşçi ve işverenin imzasının bulunduğu ve fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu yönünde iş sözleşmesinde hüküm bulunmalı, işçinin ücreti görece yüksek olmalı veya en azından asgari ücretin üzerine aylık 33,75 (22,5 X 1,5) saati içerecek şekilde olmalıdır.

2. Şartlar geçerli ise haftalık 5,2 saat fazla çalışma ücretinin işçiye ödendiği kabul edilecektir.

3. Tazminat ve diğer işçilik alacaklarına esas ücret tespit edilirken, aylık ücretin fazla çalışma ücretinden arındırılmış şekilde hesabı daha doğru olacaktır.

4. Fazla çalışma ücretinin ücretle beraber ödendiği ancak ve ancak geçerli olan şartların varlığı ile oluşacaktır.

5. Bu şekilde ücret belirlenmesinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretine teşmil edilemeyeceği bilinmelidir. Zira Kanunda ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları ile hafta tatili çalışmalarının ne şekilde karşılanacağı açıkça belirtilmiştir.